SELİN CEYLAN / MİLLİYET – Geçen kısım heyecanı dorukta bırakan Camdaki Kız, yeni kısmında de tepede başladı. Sedat Nalan’ı apar topar yemekten aldı ve konağa geçtiler. O sırada babasının gönderdiği mektupları Hafize palavra söyleyerek arla zorla Rafet’ten teslim alabildi. Teslim aldıktan sonra odasına dödnüğünde Feride’nin Nalan’ı müdafaası için söyledikleri kulaklarında çınladı. Gülcihan Nalan’ın annesinin Feride olmadığını ve o mektuklarında Hafize’nin söylediği palavrayla alakalı olmadığını bildiğini Hafize’ye söyledi. Bildiğine şaşıran Hafize’yi rahatlatmak için bunların ortalarında kalacaklarını ve kimsenin bilmeyeceğini söyledi.
Nalan’la Sedat meskene döndüklerinde birbilerine girmişlerdi bile. Konuta döndükten büyük hengameleri başladı. Nalan içindekileri Sedat’a kustu. Bu evlilik için ne yaptığını, ona ne verdiğini bu vakte kadar yaşadığı bütün problemleri bir bir yüzüne söyledi. Bu evliliğin gayesinin bile Cana ile daha rahat görüşebilmek olduğunu söyledi. Sedat’ın dur bağrışlarına duymayan Nalan’ın söylediği tek şey onu dinlemesi gerektiğiydi. Hiç susmadan hislerini bir bir aktaran Nalan’a dayanamadı ve Sedat el kaldırdı. Yaşanan olayı Billur’dan öğrenen Muzo tam o sırada içeri girdi ve ‘Senin o elini kırarım!’ dedi. Nalan yaşanan olayın şokuyla çabucak dışarı çıkmak istedi. Muzo kapıda onu durdu ve biraz konuşmak için ikna etti.
Nalan Muzo’yla konuştuğunda Sedat’la evliliğini bitirmesinin artık kaçınılmaz olduğunu anlattı. Muzo ikna etmeye çalışsa da başaramadı. Muzo’nun odasına kalan Nalan sabah Hayri’yle kahvaltı planı yaptı. Sabah Sedat’la konuşan Muzo ne yapacağını sordu. Sedat artık umrunda olmadığını, bu saatten sonra kendimi onaylattırmakla uğraşamam dedi. ‘Evliliğim sürerse sürer, sürmezse…’ diyerek çıktı odadan. Nalan Hayri’yle kahvaltıda buluştu ve konaktan ayrılacağını söyledi. Hayri bu karar nasıl verdiğini sorgulamaktan tam manasıyla sevinemedi.
Levent olanları Selen’den öğrendikten sonra Gülcihan’la konuştu ve Selen’e hiç mi itimadınız yok diye sordu. Gülcihan hiç reaksiyon vermeden masadan ayrıldı. Yarın konaktan ayrılacaklarını bilen Hafize, eşyalarını toplamaya başladı. O sırada camdan baktığında kapıda Nalan’ın babasını gördü ve çabucak aşağıya inip ona buradan gitmesini söyledi. Tam o sırada şirkete gitmek için kapıya çıkman Rafet, Metin’le konuşan Hafize’yi gördü. Israrla Nalan’dan özür dilemek isteyen Metin oradan ayrılmadı. Tartıştıklarını farkeden Rafet yanlarına gitti ve adamın hallerinden hiç hoşlanmadı.
Billur’la Muzo buluştu ve Billur’a olanları anlattı. Hayri ve Nalan hakkında kanılarını anlattılar. Billur memnun olacaklarını düşünürken Muzo bunun imkansızlığından bahsetti. Hayri ve Nalan ilgisini olay örgüsünü o denli bir anlattı ki bütün sahneler Billur’un gözünde canlandı. Sedat’’ın gururunu okşayan asistanı Sedat’ı ‘Siz her şeyin en güzeline layıksınız.’ diyerek göklere çıkardı. Bu gazla Billur’u yanına çağıran Sedat Billur’a ‘Hem burada çalış hem ardımdan iş çevir, buna tahammülüm yok!’ dedi. Duyduklarını Gülcihan’a söyleyen Döndü, Nalan’ın eveden ayrılacaklarını söyledi. Döndü’nün söylediklerinden sonra bu türlü bir şey var mı yok mu diye Nalan’ı yoklamaya gitti Gülcihan. Hastane mazereti sunup yarın Nalan’ı onunla hastaneye gelmeye ikna etti.
SEDAT’A BÜYÜK ŞOK
Nalan Billur’la buluştuktan sonra eşyalarını toplamak için konağa döndüğünde kapıda Selen, Levent ve Muzo konuşurken gördü. Saklanıp onları dinlediğinde Sedat’ın otelde biriyle olduğunu duydu. Selen’lerin peşinden onlar da otele geçti. Asistanı Sedat’ı denetim etmek için odaya girdi ve çıkacağını bildirdi. İpek’le biraz dertleştikten sonra gitmesini istemedi. Ona uygun geldiğini ve yaptığı âlâ şeyleri ona anlattı. İpek ‘Sizi de işimi de seviyorum…’ dedi. Sedat ‘Ne kadar seviyorsun? Nasıl seviyorsun bir bakalım.’ dedikten sonra öpüşmeye başladılar. Herkes oteldeydi. Sıra halinde hepsi odaya yanlışsız koşar adım ilerken Rafet Nalan’ın babası Metin’le görüşüyordu. Sedat çoktan asistanıyla birlikte olmuştu. Sedat’la asistanı pizza beklerken kapıda Nalan, Selen, Leven ve Muzo’yu görünce şoke oldu.
Kaynak: Milliyet