Memleket Partisi Genel Lideri İnce, Ankara’da basın mensuplarıyla bir ortaya geldi. İnce, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim tarihini açıkladığını hatırlatarak, “Ortada anayasal tartışma var. Dün akşam 6’lı masanın da bu tartışmaya dahil olması, itiraz etmesi bizi mutlu etti. Dün akşama kadar hiç konuştukları yoktu. ‘Mağdur etmek istemiyoruz, onun için buyursun aday olsun, nasıl olsa yeneceğiz’ diyorlardı. Dün bildirilerinde birinci defa bu mevzuya değindiler. Türkiye bir talih devleti olamaz. ‘Ekonomi berbat, nasıl olsa yenilecek, onu mağdur etmeyelim’. Bu türlü siyaset olmaz, hakikat değil. Yani ‘normlar hiyerarşisi’ diye bir hiyerarşi var. En üstte Anayasa var. Anayasa’nın altında adabına uygun yürürlüğe konulmuş milletlerarası muahedeler var, kanunlar, yönetmelikler var, cumhurbaşkanı kararnameleri var. Evvel Anayasa’ya uygun mu, değil mi; buna bakacaksınız. Ne diyor Meclis Lideri Sayın Şentop? ‘Komisyon raporunda ben yazmışım’. Kurul raporu zurnanın son deliği. Kurul raporunda yazıyor olmak, sorunu çözmez. 2014’te seçilmiş Erdoğan, 2018’de seçilmiş; 2017’deki referandumda, ‘1 kişi 2 kere cumhurbaşkanı seçilir, Meclis erken seçim kararı alırsa 3’üncüye seçilebilir’ diyor. Anayasa’nın 101’inci hususunda ‘Sadece Anayasa’nın 116’ıcı hususu bir istisna getirir, Meclis yenilerse seçimi 3’üncüye aday olabilir’ diyor. Bir kural ya vardır ya yoktur” dedi.
‘BU, TESLİM OLMAK DEMEK’
İnce, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Yüksek Seçim Heyeti’ne (YSK) güvenmediği istikametindeki açıklamasını hatırlatarak, “Bu kuralsız bir toplum olmak demektir. Çağdaş devlet olmaktan uzaklaşmak demektir. ‘Anayasa’ya alışılmamış; ancak YSK kabul eder’ demek teslim olmak demektir. ‘Biz YSK’ya güvenmiyoruz, onun için itiraz da etmiyoruz’ diyorlar. Siz Anayasa Mahkemesi’ne neden itiraz ediyorsunuz? Kanunları Anayasa Mahkemesi’ne götürüyorsunuz. Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesini de cumhurbaşkanı seçtiğine nazaran niçin Anayasa Mahkemesi’ne gidiyorsunuz? Ben de güvenmiyorum. Güvenip güvenmemek diğer bir şey anayasal olarak Anayasa Mahkemesi’ne müracaat etmek öbür bir şey” diye konuştu.
‘DOLAR SEÇİMDEN SONRA 35 LİRA OLACAK’
İktidarın, seçimi kazanmak için her yola başvurduğunu lisana getiren İnce, “Kaybetme ihtimali bile EYT’yi çözdürdü. Ehliyetler geri geliyor. 10 bin oya gereksinim var. 20 yılın içinde hiçbir vakit bu türlü hesaplar yapılmamış lakin kaybedecek bir iktidarı hiçbir seçim kanunu kurtaramaz. Marketlere, üreticilere, bankalara, dokumacılık dalına, mobilya kesimine baskı yapıyorlar. Bunun bedeli seçimlerden sonra çok ağır olur. 2018’de söylemiştim; ‘Bu seçimi yorgun Erdoğan kazanırsa dolar 10 lira olur’ demiştim. Artık söylüyorum; seçimden çabucak sonra dolar 35 lira olacak zira yollar akıl dışı. Üflesen yıkılacak bir iktidar varken muhalefet umut olamıyor. Zira çözülmüş bir sorunu tekrar çözmek için yola çıkan bir muhalefet var” dedi.
Muharrem İnce, 6’lı masaya 26’lı masa kurup, ‘sahte seçmen, meyyit ve tekrarlanmış var mı’ diye 62 milyon seçmeni inceleme davetinde da bulundu.
‘ADAY YAPACAĞI BİREYE KOLTUĞU VERMELİ’
2018’de yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini de hatırlatan İnce, “‘Siyasi parti genel lideri aday olmamalı’ görüşünü hiç desteklemedim. Başbakanlık varken bir siyasi partinin genel lideri başbakan olmak ister. Partide bir numaralı adam genel liderdir. Artık ülkeyi cumhurbaşkanı yönetiyor. Bir siyasi partinin genel lideri, cumhurbaşkanlığına aday olmuyorsa o koltuğu bırakmalıdır. Yani 2018’de Muharrem İnce cumhurbaşkanı adayıyken koltuğu bana vermeliydi hem genel başkanlığı hem cumhurbaşkanlığını. Genel lider olarak koltukta oturacaksın, partiden bir milletvekilini cumhurbaşkanı adayı yapacaksın; bu hakikat değil. Şu anda Sayın Kılıçdaroğlu aday olmalıdır, olmuyorsa koltuğu aday yapacağı bireye vermelidir” dedi.
Kaynak: Milliyet