Antalya’da yaşayan Hüseyin Akkaş’ın, karavan konseptine dönüştürdüğü 1998 model arabasındaki hayatı ve çıktığı seyahat çeşitleri toplumsal medyada ilgi görüyor.
Konyaaltı ilçesinde yaşayan ve bir firmada satış vazifelisi olarak çalışan 30 yaşındaki Akkaş, 18 yaşından itibaren bisikletiyle uzun süren seyahatlere başladı.
Gittiği gördüğü yerlerin tabiatında konaklama hayali kuran Akkaş, iki yıl evvel 24 bin liraya bir araba satın aldı. Seyahat tutkusu nedeniyle bu arabası konforlu bir hayat alanına çevirmek için araştırma yapan Akkaş, aracın karavan konseptinde kullanımı için akılcı tahliller geliştirdi.
Arabanın bagajına mutfak ve buzdolabı yerleştirmeyi başaran, üst kısmına ise çadır heyetimi yaptıran Akkaş, bu süreçler için 16 bin lira harcadı.
Etrafında “gezgin” olarak tanınan Akkaş, arabası ismine açtığı toplumsal medya hesaplarında seyahat anlarını içeren paylaşımlar yapıyor. Akkaş’ın seyahat güzergahı ve konakladığı noktalar takipçilerin de ilgisini çekiyor.
“Gittiğim yerde konaklama meselem kalmadı”
Hüseyin Akkaş, AA muhabirine, küçük yaşlardan itibaren hayalini kurduğu Türkiye’yi gezme fikrini, 1998 model bir arabası karavana çevirerek gerçekleştirme fırsatı bulduğunu söyledi.
Seyahat tutkusu nedeniyle direksiyonu daima yeni hayalleri için kırdığını anlatan Akkaş, karavana dönüştürdüğü aracıyla yaptığı seyahatlerin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını periyodunda izole tatil yapma imkanı da sağladığını söz etti.
Eski model arabalara olan hayranlığını tutkusu olan gezginlikle birleştirmenin memnunluğu içinde olduğunu lisana getiren Akkaş, toplumsal medyada arabası ismine açtığı “karavankartal” hesabının ilgi gösteren bireylerce eğlenceli bulunduğunu belirtti.
“Paylaştığım fotoğraflı ve imajlı yol kıssalarının ilgi görmesi motivasyonumu attırıyor.” diyen Akkaş, Antalya’nın bütün tarihi ve turistik yerlerini gezdiğini, bu sene Türkiye tipine çıkmaya hazırlandığını aktardı.
Akkaş, “Otomobilimle aramda görünmez bir bağ kuruldu. Aileden biri üzere oldu. Bazen arıza yapıyor ve beni üzüyor. Sinirleniyorum lakin çabucak gönlünü almasını da biliyorum. Otomobilimi nitekim çok seviyorum. O benim kendi tabirimle iki gözümün çiçeği. Ona gözüm üzere bakıyor, her şeyiyle ilgileniyorum.” diye konuştu.
Arabasını “yol arkadaşı” olarak niteleyen Akkaş, meskenini aracının üstünde taşımanın rahatlığıyla bir yerden bir yere giderken geç kalma korkusu ya da kalacak yer bulma telaşı yaşamadığını kelamlarına ekledi.
Kaynak: Milliyet